Kayıtlar

Kasım, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Facebook'ta kendi adınızı taşıyan isim almak

facebook.com/isminiz şeklinde adres oluşturmak istiyorsanız Aşağıdaki adımları izlemeniz yeterli olacak. Eğer facebook hesabınız yoksa önce bir hesap alınız. Hesap alma işlemini anlatmıyorum çünkü bunu herkes yapabilir, çok basit. Var olan hesabınızla giriş yaptıktan sonra sağ üst köşede   hesap yazan yeri tıklayınız. Orada açılan pencereden Hesap Ayarları menüsüne tıklayınız. Açılan pencerede Kullanıcı Adı bölümünü etkinleştirin. Oraya tıklayınca eğer girmemişseniz güvenlik için telefon numaranızı isteyebilir. Telefon numaranızı daha önce girmiş ve doğrulama kodu size gelmişse bu adımı geçersiniz. Eğer ilk kez doğrulama kodu gelecekse onu istenilen yere yazınız. Ardından istediğiniz ismi yazıp kullanılabilirliğini kontrol ediniz. Örn: facebook.com/duyarligenclik gibi.

Bir Kurban Hatırası

Her bayram büyüklerimizi ziyaret etmeyi gelenek haline getirmişiz. Zaten onları ziyaret etmesek bayramların ne kıymeti kalır ki? Yine öyle bir bayram vakti Annemle babamın yanına geldim. Bayram namazı için erkenden kalktık, abdest alıp hazırlığımızı yaptık. Camiye gittik. Namazı kılıp eve döndük. Eve gelen evdekilerle bir bir bayramlaşıyordu. Bu manzarayı sadece bayramlarda yaşadığımız için çok farklı bir güzelliğe sahipti. Sonra kurban kesimi için hazırlıklar başladı. Ben daha önce kurban kesilirken o alanda bulunmadığım için düşündüm ki gidip biraz daha uyuyayım. Onlar kurbanı kessin, gider derisini soyma, etleri kemikleri ayırma, paylaştırma işlemine yardım ederim. Ama gelin görün ki adam eksikliği yaşıyorduk. Herkes birine vekillik vermiş. Kalanların da birkaçı yaşlı ve kadınlar. Onlar da kurbanın kesimine yardımcı olamayacağı için bize de ihtiyaç vardı. Çekine çekine ahıra gidiyordum. Korkuyordum. Cana kıyılacak, ürküyordum. Bir an şöyle düşündüm: Kurbanı kimin için kesiy

Çocukların Kullanma kılavuzu var mı?

Bugün Oğlum için bir seminere katıldım. Seminerde Çocuğa karşı anne baba yaklaşımı ve tutumu anlatıldı. Gelen katılımcılardan gözlemlediğim kadar bayağı sorunlu bir çocuk yetiştiriciliğimiz mevcut. bir araba, bir telefon ya da başka birşey alırken mutlaka kullanma kılavuzuna bakıyoruz, hatalı bir işlem yapmayalım diye. Fakat bizim için onlardan daha değerli olan varlıklar çocuklarımız için böyle birşey ihtiyacı nedense duymuyoruz. Ne bir kitap okuruz ne de bir uzman ile görüşürüz. Şimdi çocuğu olan birine gidip desem ki çocuğunuzla beraber bir pedagoga gidip en azından bilgi sahibi olun. Hemen ilk tepki şu oluyor. Ben çocuğumun sorununu biliyorum, o hasta falan değil. hemen karşı tepki görüyorum. Oysaki pek çoğumuz daha yeni anne baba olduk ve bu konuda dededen, babadan, anneden görme bilgilere sahibiz. bu bilgilerin ne kadar doğru olduğunu ise bilmiyoruz. bu konuda bir uzman görüşü almak ne kadar zor olacak ki? Değerli anne ve babalar, yeni anne baba olacak çiftler sizler

Hepimiz Mes'ûlüz

Kimden? Neden? diye merak eden sorunlarınızı duyar gibiyim. Günümüzde dünya o kadar küçüldü ki, o kadar globalleşti ki nerede ne var öğrenmek bir "tık" kadar uzağımızda duruyor. Kim öldü, kim başkan seçildi, hangi yanardağ patladı, nerede deprem oldu, maç kaç kaç bitti... gibi aklımıza gelen bütün sorulara çözüm bulmak o kadar kolay ki, hemen internetten istediğiniz zaman ulaşabiliyorsunuz bilgilere. Peki bu bilgileri öğrenmenin bize bir de dezavantajı var mı? Maalesef ki var. Maalesef diyorum çünkü birazdan aşağıda okuyacağınız yazıda anlatabildiğim kadar sizlere bunu anlatmaya çalışacağım. Sanırım siz de "maalesef" diyeceksiniz. Dinimizde şöyle bir kolaylık vardır. Bazıları der ki dünyada İslamiyeti bilmeyen kavimler var onların hali kıyamette ne olacak? Alimler şöyle cevap vermiş. Onlar İslamiyeti duymadığından, bilmediğinden, öğrenemediğinden bu konuda sorumlu olmayacaklar. Şimdi biz de bilmediğimizden sorumlu olmayacağız diyebiliriz. Fakat günümüzde he