İstanbul İstanbul olalı böyle zulüm görmedi
Çıktık köyümüzden, memleketimizden taşı toprağı altındır diye vardık geldik İstanbul'a. Önce kalacak bir yer bulmak için çabaladık. Uğraştık, bir yer ayarladık. Birkaç arkadaş toplanıp bir evde kaldık. Ev denilmese de biz ev dedik. Biraz para biriktirdik, tek başımıza bir eve çıktık. Ailemize çalışıp para gönderdik. Zorluklara göğüs gerdik. Gurbet el dedik sabrettik. İstanbul bize kucağını açtı. Bizi yedirdi, içirdi, kalacak yer verdi. Biz biraz para kazanınca ailemizi yanımıza aldık. Çoluk çocuk artık İstanbul'da büyümeye başladı. Sonra güzel bir eve kiraya çıktık. Birkaç yıl böyle devam ettik. İşi ilerlettik artık kendimize ait bir yerimiz evimiz olsun dedik. Zar zor bir ev yaptık kendimize. İçine girelim de kendi evimiz olsun dedik. Yaptık evimizi. İçine de girdik. Elektriği, suyu bağlandı. Tabi biz bunları yaparken zaman da ilerledi. Biz de yaşlandık. Artık çocuklar büyüdü okudu, iş buldu. Evlendi. Baktık ki bize bir ev yetmedi, onlara da ev lazım. Tekrar bir daha ev y