Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul İstanbul olalı böyle zulüm görmedi

Çıktık köyümüzden, memleketimizden taşı toprağı altındır diye vardık geldik İstanbul'a. Önce kalacak bir yer bulmak için çabaladık. Uğraştık, bir yer ayarladık. Birkaç arkadaş toplanıp bir evde kaldık. Ev denilmese de biz ev dedik. Biraz para biriktirdik, tek başımıza bir eve çıktık. Ailemize çalışıp para gönderdik. Zorluklara göğüs gerdik. Gurbet el dedik sabrettik. İstanbul bize kucağını açtı. Bizi yedirdi, içirdi, kalacak yer verdi. Biz biraz para kazanınca ailemizi yanımıza aldık. Çoluk çocuk artık İstanbul'da büyümeye başladı. Sonra güzel bir eve kiraya çıktık. Birkaç yıl böyle devam ettik. İşi ilerlettik artık kendimize ait bir yerimiz evimiz olsun dedik. Zar zor bir ev yaptık kendimize. İçine girelim de kendi evimiz olsun dedik. Yaptık evimizi. İçine de girdik. Elektriği, suyu bağlandı. Tabi biz bunları yaparken zaman da ilerledi. Biz de yaşlandık. Artık çocuklar büyüdü okudu, iş buldu. Evlendi. Baktık ki bize bir ev yetmedi, onlara da ev lazım. Tekrar bir daha ev y

Toprakların yabancılara satılmasına dair...

Şu sıralar gelen yabancılara ülkemizin topraklarını satıyoruz. Halkımız sanki paraya muhtaçmış gibi piyasa değerinin üstünde bir fiyat verilince yerine hemen satıyor. Paranın yüzü sıcaktır derler ya, işte öyle. Çanakkale'de gezerken her tarafta satılık tabelaları gördüm, üzüldüm. Halk topraklarını satmakta acele ediyor. Bilmiyor kime sattığını, neden sattığını. Harcamalarını biraz fazla artırınca kapatmak için atalarından kalmış son toprak parçalarını da satmakta çözümü bulmuş. Bilmiyor ki garibim, para bulunur ama vatan bulunmaz. Biz bu vatanı atalarımızdan miras aldık. Hem de ne miras! Her karış toprağını kanlarıyla sulanmış bir miras. Bizim özgür yaşayabilmemiz için sadece Çanakkale'de 250 Bin atamız şehit olmuş. Şimdi bu toprakları yabancılara satışta hiç mi gönlün sızlamayacak? Bu satış sadece Çanakkale'de değil yurdumun her tarafında. Özellikle memleketim Karadeniz de aynı. O güzelim yeşillik, doğa para karşılığında yabancılara satılıyor. En çok üzüldüğüm de b

İmam Hatip okulları azaltılmalı veya...

Neden böyle bir başlık attım? Son yıllarda pek çok okul imam hatip olarak hizmet vermeye başladı. Halk da çocuğum dini bilgileri öğrensin, ahlaklı birey olarak yetişsin diye bu okullara göndermeyi tercih ediyor. Buraya kadar herşey normal.  Fakat bundan sonrası biraz öyle değil. Bu okullardan beklentiler fazla olunca tabi buna göre öğretmenin ve idarecinin de olması gerekiyor. Var mı? Tabiki de Hayır!  İşte bu durumdan dolayı imam hatip okullarının az olması gerekiyor ya da uzman öğretmenlerin fazla olması gerekiyor.  Normal bir okulda olsa öğrenciler için veya veliler için küçük bir haksızlık önemsenmeyebilir. Ama imam hatip gibi bir misyon taşıyan okullarda o küçücük şey büyür ve bir camiaya zarar verir. Öğretmenlerin öğrencilere daha hassas davranması gerekiyor. Veliler belki yeterli eğitimi, ahlak bilgisini vermiş olamayabilir. Ama bunu öğretmenler sabırla ve yıldırmadan öğretmelidir. Öğrencilerin her biriyle özel olarak ilgilenmelidirler. Her öğrencinin ayrı bir dünyası var

Yükselen Dolara karşı Türk gücü

Son birkaç gündür doların ateşi sönmüyor. Kurlara her baktığımda ürküyorum 5.80, 5.90, 6.20, 6.50 ... sonu yok. Her söylem biraz daha ateşi körüklüyor. Peki ne yapabiliriz? Bir ülkenin iç işlerine piyasasına bu kadar etki eden dış gücü nasıl etkisiz hale getirebiliriz? *** Onların Doları varsa bizim de Allah'ımız var... *** Herkes yastığın altındaki dolarları bozdursun. *** Dolarla doğmadık dolarsız ölmeyiz gibi açıklamalarla önlem alınamaz. Üstelik bunları devlet ağzıyla söylüyorlarsa vay halimize. Bu sözleri duyunca çok üzüldüm. Bu mudur dedim içimden. Halbuki büyük bir devlete yakışır B planı, C Planı ortaya koymamız gerekirdi. Bu yazıyı yazarken yoktu umarım bu yazı yazıldıktan sonra böyle planlar vardır ve ortaya çıkar. Yoksa halimiz Allah'a emanet. Bizim öncelikle katma değer getirecek ürünler üretmemiz ve dış ülkelere satmamız lazım. Yabancı yatırımcıyı ülkemize getirmemiz lazım. İstikrarlı bir yapı kurulması lazım. Turizm ile içeriye döviz girmesi lazım. Düşünü

Minik çocuklar ölüyor

Son günlerde sıkça bebeklerin, çocukların katledilerek öldürüldüklerini acıyla izliyoruz. Her taraftan idam çıksın naraları atılıyor. Normal bir insanın yapamayacağı özellikteki bu caniler güzel ülkemizi yasa boğuyorlar. Şimdi bunlara kısas uygulayalım. Onlar da cezasını çeksin. Peki bu çözüm olacak mı? yarın bir başkası da aynısını yapacak ve bizim ciğerimiz yanacak sonra o caniyi assan da kessen de bizim yavrumuz geri gelmeyecek. Bence toplumun genel yapısında düzeltme yapmalıyız. Yani bataklığı kurutmalıyız. Bizim bataklığımız ahlaktır. git gide de daha vahim hal almaya başlıyor. Hep pozitif düşünmeye çalışan bir insanım fakat bu görüntüleri gördükten sonra ne kadar pozitif düşünsek de bu gidişi görmemek mümkün değil. Neler yapılabilir?  Öncelikle medyada duygu sömürüsü yapan yayınlar kaldırılmalı. Geçen sabah çay içmek için bir pastahaneye gitmiştim. Televizyonda popüler bir kanalda sabah kuşağı vardı. Belki yarım saate yakın haberlere göz attım. Hepsi cinayet, tecavüz, traf

Çocuklar ve 23 Nisan

Bugün 23 Nisanı yaşadık. Oğlum vesilesiyle okuldaki etkinlikleri izledim. Başlangıç her zamanki gibi saygı duruşu ve İstiklal marşı ile yapıldı. Sonra şiirler okunmaya başladı. Bir 4.sınıf öğrencisi kendi yazdığı şiiri okudu. Çok hoşuma gitti. Güzel de yazmıştı, güzel de okudu. sonra bir gösteri bir şiir bir şarkı modeliyle program ilerledi. Burada ilgimi çeken bazı konuları yazmak ve okuyanlarla paylaşmak için bu makaleyi yazmaya karar verdim. Şiirler bizden amenna, ,halk oyunları bizden amenna ama 2. sınıf öğrencisine kovboy elbisesi giydirip gösteri yapmak, ya da Meksika dansçısı yapmak bana çok ters geldi. Bir an oğlumu okuldan alasım geldi. Bu mu yani demek geldi içimden. Bu özenti nedir diyecektim ki çıktı bir kız şarkı söylemeye o da yabancı şarkı söylemeye başladı. Hani yabancı dil öğreniyorlar da söylüyorlar deyip de kendimi avutmak istedim ama yapamadım. Biz özlü ve bir o kadar da zengin kültürlü bir milletiz. Bizim onlardan alacağımız kültür anlamında çok fazla birşey ol

Sigara içmenin faydaları

Başlığa bakıp da yanlış yazdığımı sanmayın. Sigara içmenin de insana sağladığı faydalar var. Bunlar göz ardı edilmemeli. Hele genç yaşlardaysan şöyle içine çekip de içersin onun verdiği özgüven ve haz başka şeylerde bulunmaz. Önce çakmağı alıp göstere göstere yakarsın ya sanki dünyayı kurtaran Amerikan aktörleri gibi kasıla kasıla içersin ya işte bu haz bu duruş acayip oluyor. Bilemiyorum belki içinde ne dünyalar kurtarmıştır. Bir de üstüne içip dumanından haleler yapma da var. Onu da üstüne koyun alın size bir sürü haz. Bir başka modelde ise otobüs duraklarında içilenler var. Bunların faydası da saymakla bitmez. İlk önce hem kendi faydalanıyor hem de etrafındakileri faydalandırıyor. Yani iki türlü fayda sağlıyor. Bazen tanımadığı birisi isteyince kıramıyor ona da bir tane veriyor o daha ayrı bir fayda. Hem izmariti yere öyle uluorta atması da ayrı bir fayda. Nasıl mı? Eğer öyle atmasa temizlikçiler nasıl çalışacak, nasıl geçinecekler? Onları da düşündüğündendir herhal öyle içip yer

Bugün İstanbul'da yağmur yağıyor

Bugün İstanbul'da yağmur yağıyor. Önce inceden inceye sonra gök gürültüsü ve şimşekler ardından daha kuvvetli çatıların üzerinde tıpkı perdenin rüzgarda sallanması gibi dalga dalga iz yapıyor. Şimdi Memleketimi düşündüm. Orası hep yağmurludur. Havanın akşam oluyormuş gibi kararması ve içime bir ferahlık vermesi bana memleketteymişim gibi bir his verdi. Ağaçların yapraklarına, çimenlere yağan yağmur burada çatılara, parke taşlarına yağıyor. Camdan dışarıyı seyrederken sisli dağları görürdüm, buradaysa sadece karşı binaları. Çinko çatıya vuran yağmurun sesi altında uyumayı özledim. Burada o sesi duymak biraz zor, yine de apartman boşluğuna bakan camdaki şeffaf çatı örtüsü az da olsa bu hissi verebiliyor. Memlekette toprağın o ilk yağmur yağarken çıkan kokusu burada çıkmıyor, çünkü toprak yok. Çatılardan şırıl şırıl akan su sesini özledim. Etrafı sanki su basmış gibi bir ses çıkaran bir ses. Yağmur memleketimde içilecek su gibi yağar burdaysa hava kirliliğinden, tozlu havadan ol