Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Manevi değerlere saldırı ifade özgürlüğü olamaz!

 Peygamber Efendimiz (s.a.v), Müslümanlar için sadece tarihî bir şahsiyet değil; hayatın her alanında örnek alınması gereken bir rehber, ahlaki bir model ve son peygamberdir. O’nun isminin saygıyla anılması, karikatürize edilmemesi ya da alay konusu yapılmaması, bizler için derin bir imanî hassasiyettir. Basın ve ifade özgürlüğü elbette önemlidir. Ancak özgürlük, başkalarının kutsal değerlerini rencide etme hakkını içermez. Eleştiriyle hakaret, ifade özgürlüğüyle tahrik arasında ciddi farklar vardır.   Le XXX gibi bir yayının Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) konu alan bir karikatür yayımlaması asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bu tür yaklaşımlar sadece İslam’a değil, inancı olan herkese saygısızlıktır. Hangi dine veya inanca ait olursa olsun, kutsal değerlere yönelik saldırı ya da hiciv, özgürlük değil, toplumsal barışı tehdit eden bilinçsiz bir davranıştır.

Sanat, Sahne ve Toplumsal Sorumluluk Üzerine Net Bir Değerlendirme

 Geçtiğimiz günlerde Harbiye Açık Hava’da gerçekleşen bir konser sırasında sergilenen sahne performansı ve kostüm seçimi, toplum olarak üzerinde ciddi biçimde düşünmemiz gereken bir tabloyu gözler önüne serdi. Elbette her bireyin sanata katkı sunma ve kendini ifade etme özgürlüğü vardır. Binlerce insanın bir araya gelerek bir sanatçıyı izlemek istemesi de doğal ve saygıdeğerdir. Ancak, özellikle gençlerin yoğun katılım gösterdiği bu tür kamusal etkinliklerde, sanatçının sergilediği tutumun toplumun temel değerleriyle uyumlu olması bir zorunluluktur. Sanat, yalnızca dikkat çekmek ya da gündem olmak için değil; değer üretmek, sorumluluk taşımak ve topluma yön vermek için vardır. Sahneye çıkan sanatçının kullandığı dil, kostüm ve tavır; toplumun ortak hassasiyetlerini gözetmeli ve kamuya açık bir alanda olduğunu unutmadan hareket etmelidir. Gerçek farklılık; abartılı dış görünümlerle değil, fikri derinlikle, ahlaki duruşla ve üretim gücüyle ortaya konur. Bu tür sahne gösterilerinin...

İlaçlı gıdalar büyük tehlikenin ayak sesleri

Resim
Son yıllarda, Türkiye’den Rusya, Avrupa ve Afrika gibi ülkelere ihraç edilen sebze ve meyvelerin yüksek oranda zehirli kimyasal kalıntılar veya bakteri içerdiği gerekçesiyle geri gönderildiği haberlere sıkça konu oluyor. Örneğin, kısa bir süre önce Tunus’a gönderilen 2.500 ton patateste bakteri tespit edilmiş ve ürünler Türkiye’ye iade edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda bu patateslerin imha edilmesine karar verilmiştir. Bu tür olaylar, yalnızca ülkemizin tarımsal itibarını değil, aynı zamanda halk sağlığını da tehlikeye atmaktadır. Madalyonun Görünen Yüzü: Aşırı İlaç Kullanımı ve Açgözlülük Başlangıçta, ihracat ürünlerinin geri gönderilmesini siyasi bir sorun olarak değerlendiriyordum. Ancak zamanla, durumun çiftçilerimizin tarımsal üretim süreçlerindeki yanlış uygulamalardan kaynaklandığını fark ettim. Üreticiler, daha temiz görünümlü ve daha bol ürün elde etmek amacıyla kimyasal gübre ve ilaç kullanımını sınırların ötesine taşıyor. Bu, verimliliği artırırken, ürünleri...