İlaçlı gıdalar büyük tehlikenin ayak sesleri
Son yıllarda, Türkiye’den Rusya, Avrupa ve Afrika gibi ülkelere ihraç edilen sebze ve meyvelerin yüksek oranda zehirli kimyasal kalıntılar veya bakteri içerdiği gerekçesiyle geri gönderildiği haberlere sıkça konu oluyor. Örneğin, kısa bir süre önce Tunus’a gönderilen 2.500 ton patateste bakteri tespit edilmiş ve ürünler Türkiye’ye iade edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda bu patateslerin imha edilmesine karar verilmiştir. Bu tür olaylar, yalnızca ülkemizin tarımsal itibarını değil, aynı zamanda halk sağlığını da tehlikeye atmaktadır.
Madalyonun Görünen Yüzü: Aşırı İlaç Kullanımı ve Açgözlülük
Başlangıçta, ihracat ürünlerinin geri gönderilmesini siyasi bir sorun olarak değerlendiriyordum. Ancak zamanla, durumun çiftçilerimizin tarımsal üretim süreçlerindeki yanlış uygulamalardan kaynaklandığını fark ettim. Üreticiler, daha temiz görünümlü ve daha bol ürün elde etmek amacıyla kimyasal gübre ve ilaç kullanımını sınırların ötesine taşıyor. Bu, verimliliği artırırken, ürünlerin insan sağlığına zarar verebilecek düzeyde pestisit ve kimyasal kalıntılar içermesine neden oluyor.
Bilimsel olarak, pestisitlerin ve kimyasalların aşırı kullanımı; kansere, hormonal bozukluklara, sinir sistemi hastalıklarına ve bağışıklık sistemi problemlerine yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi kuruluşlar, pestisit kullanımını sınırlandırmak ve ürünlerdeki kalıntı seviyelerini izlemek için katı düzenlemeler önermektedir. Ancak bu düzenlemelere uyulmadığında, gıda güvenliği tehlikeye girer.
Görünmeyen Yüz: İç Piyasadaki Denetimsizlik
İhracata sunulan ürünlerin denetlenmesi sonucu sorun tespit edilip ürünler iade ediliyor. Peki, iç pazarda durum nasıl? Türkiye’de iç piyasada satılan ürünlerin bu denetimlerden ne kadar geçtiği veya risk taşıyan ürünlerin ne kadarının halkın sofrasına ulaştığı büyük bir bilinmezliktir.
Özellikle büyük şehirlerde her gün tonlarca sebze ve meyve hallere ulaşıyor. Ancak bu ürünlerin güvenli olduğuna dair yeterli bilgi ve denetim yok. Son yıllarda kanser gibi kronik hastalıkların artış göstermesi, ne yediğimiz konusunda ciddi şüpheler doğuruyor. Yapılan araştırmalarda, Türkiye’deki tarım ürünlerinde pestisit kalıntılarının yüksek olduğu defalarca rapor edilmiştir. Bu durum, yalnızca bireysel sağlığımızı değil, toplumsal sağlığı da tehdit etmektedir.
Çözüm Önerileri
Bu sorun, yalnızca devletin veya çiftçilerin sorumluluğunda değildir. Çözüm, topyekûn bir bilinçlenme ve iş birliğiyle mümkündür:
1. Devlet ve Denetim Mekanizmaları:
Gıda güvenliği denetimlerinin yalnızca ihracat ürünleriyle sınırlı kalmayıp iç piyasadaki ürünlere de aynı titizlikle uygulanması gereklidir. Hal girişlerinde etkin bir denetim sistemi kurularak, kimyasal veya bakteri taşıyan ürünlerin tüketime sunulmadan imha edilmesi sağlanmalıdır.
2. Çiftçilerin Eğitimi:
Çiftçilerin bilinçli tarım uygulamaları konusunda eğitilmesi büyük önem taşır. Doğal ve sürdürülebilir tarım yöntemleri teşvik edilmeli, aşırı kimyasal kullanımının sonuçları hakkında farkındalık artırılmalıdır.
3. Tüketici Farkındalığı:
Tüketiciler olarak, gıda güvenliği hakkımızı talep etmeliyiz. Organik ve güvenilir ürünlere yönelmek, bu tür ürünlerin üretimini teşvik edecektir. Aynı zamanda, ürünlerin etiketlerine dikkat etmek ve sertifikalı ürünleri tercih etmek önemlidir.
4. Ahlaki Üretim:
Çiftçiler, tüccarlar ve tüm tarım sektörü paydaşları, maddi kazanç uğruna halk sağlığını tehlikeye atmamaları gerektiğini anlamalıdır. Ahlaki bir sorumluluk bilinci, bu sorunun çözümünde kilit rol oynar.
Sağlıklı Bir Gelecek İçin Sorumluluk Alalım
Tarımsal üretimdeki bu sorunlar, yalnızca ihracatın değil, toplum sağlığının da altını oyan ciddi tehlikelerdir. Gıda güvenliğini sağlamak için çiftçilerimizden devletimize, tüccarlarımızdan tüketicilere kadar herkesin üzerine düşen görevi yapması şarttır.
Unutmayalım, sağlık geri gelmez ama temiz ve güvenilir bir gıda zinciri inşa etmek mümkün. Birlikte hareket ederek bu sorunun üstesinden gelebilir, hem iç hem de dış piyasada Türkiye’nin tarımsal itibarını yeniden inşa edebiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder