Takke satarak cami yapılır mı? Takkeci İbrahim Efendi

Bugün bir kitap okurken bir olaydan örnek verdi. Örnek Takkeci İbrahim Efendi'den bahsediyordu.
Okuyunca çok etkilendim, araştırdım Topkapı'da şimdiki Türk Dünyası Sosyal Tesislerinin hemen yanında yer alıyor, gittim yerinde gördüm.














Hikayesi şöyle:
İbrahim Efendi kapalıçarşıda keçeden takke yapıp(buna arakiyeci diyorlar) satarak hayatını ikame ettiren bir esnaftı. Dostlarına, ahbaplarına bir cami yaptırmak istediğini söyler dururdu. Onlar da alay ederlerdi İbrahim Efendi ile: Takke satarak cami mi yapılır diye. Haklıydılar da hiç takke satarak cami mi yapılırmış. Tabi hesaba katmadıkları niyet ve ihlas vardı.
Sabaha karşı rüya görür rüyasında bir zat ona "Git Bağdat'a orada birkaç tane üzüm nasibin var." der. Atlayıp kalkar fesuphanallah der. bir sonraki gn aynı rüyayı tekrar görür yine atlar kalkar. Bunda bir hikmet var ama hayırlısı der. Üçüncü gece de aynı rüyayı görünce gizlice azığını alır ve yola çıkar. Yolu uzundur. Taa Bağdat'a gidecekti.
Bir zaman sonra Bağdat'a varır, bir hana gider ve oturur. Yorgundur, aklında hep o rüya vardır. Hancı adamın uzun yoldan geldiğini anlar, dışarıdan gider birkaç tane üzüm getirir ikram eder.
Sorar: "Seni buralara getiren nedir yabancı?".
İbrahim Efendi rüyasını anlatır. Hancı güler ve ona der ki:
"Bre adam hiç iki-üç üzüm için bunca yol gelinir mi? Ben kaç gecedir rüyamda İstanbul'da Takkeci İbrahim Efendinin ocağının yanında gömülü iki küp altın görüyorum da gitmiyorum, sana ne oluyor."
İbrahim Efendi mesajı almıştır. Hiç durmadan geri döner. Ocağın başını kazar ve altınları bulur.
Hemen camiyi yaptırmaya başlar.

İşte bir ihlas ve niyet samimi olunca neler oluyor.

Not: Olay gerçek ama  anlatım tarzı farklı olabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver