Cennetle Müjdelenen Kayyımlar

Bu aralar kayyım kelimesini ezberledik. Cemaat okullarına, iş yerlerine, dershanelerine her yere kayyım atanıyor. Hem de uçuk miktarda maaşlarla. İnsanın içinden kayyım olmak geçmiyor değil.

Evet, kayyım olmak isteriz ama o kadar da sevimli bir iş olmadığını söylemeliyim. Çünkü bir sürü kişinin ahını alıyorlar. Onlara emir verilince bunu bir görev olarak değerlendiren ve karşılığında sanki Cennet'i kazanmış gibi işin başına geçen kayyımlardan bahsediyoruz. Görev sanki ukbadan gelmiş gibi kabulleniyorlar. Doğru mu yanlış mı hiç bakmıyorlar. Belki de bakmak istemiyorlar.

Bazıları diyor ki onlar da emir kulu. Peki onlar emir kulu da emri alanların hiç mi vicdanı yok? Kendi vicdanları ile karar veremiyorlar mı? Yoksa vicdanları da mahkum mu?

Üzülüyorum bu insanlara. Onca insanın ahını aldıktan sonra nasıl huzur bulup yaşayacaklar? Hele -eğer varsa inançları- ahirette ne yapacaklar? Ben şahsen hakkım olsa -kesinlikle- hakkımı helal etmem onlara. Ki eminim ki o insanlar da etmeyecektir.

Aynı şey polisler için de geçerli. Onlar da emir kuludur diyebilirsiniz. Asayişi sağlamalılar. Adaletsiz bir kararda ben polis olsam uymam, gerekirse istifa ederim.

Aslında üzüldüğüm ülkemizin bu hali. utanıyorum bu insanları başımızda görmeye. Utanıyorum güzel ülkemizi bu hale getirenlerin sırıtarak karşımıza çıkmasına.

Allah sonumuzu hayır eylesin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver