Git Gidebildiğin Yere Kadar!

Bugünlerde çok ölüm olayları duyuyoruz. Bu normal ölüm değil katledilmelerden bahsediyorum. Diyoruz ki "Nereye böyle?". İnsanlarımızda bir taşlaşmış kalp var ki... Atsan atılmaz, satsan satılmaz.
Peki onları bu hale getiren sebepler nelerdir?
Bu konuda çok düşündüm, gözlemledim. Pekçok sebep buldum. En önemli gördüklerimi burada belirteceğim.

- En önemlisi Allah Korkusu/Sevgisi yoksunluğu:Eğer insan Allah ile olan irtibatını keserse kalbine başka şeyler girer. Para girer, canilik girer, meşhur olma arzusu girer. Allah sevgisi olmayan kalpte insan sevgisi de olmaz. Dolayısıyla da sonuçlar buradan başlar.

- Aç gözlülük: İnsan kendinde olanla yetinmeyip hep farklı istekler içinde olunca olaylar istenmeyen yerlere gidebilir. Aç gözlü biri fazla borçlanır, borcunu ödeyemez psikolojik olarak kafası rahat olmaz. Kimse umurunda olmaz. Borçlarını ödemek için her yola başvurabilir. Aç gözlü insan kendinde olanla yetinmediği için şehvetli olur. Uçkuruna hakim olamaz. Karşısına geçen ilk fırsatı değerlendirmeye çalışır. Sonuçta istemediğimiz haberlerle karşımıza çıkarlar.

- Güzel Ahlak Eksikliği: Tatlı dilden, güzel konuşmadan uzak olan bu tür insan zamanla daha da ileri gider ve etrafındakilere sözleriyle zarar verir. Etrafı tarafından popülerliği düştükçe daha da hırçınlaşır.

- Bakıl Baştan Kokar!: Eğer Bu tür kişiyi yönetenler de gaddar ise dolaylı olarak hırçın olacaktır. Herkes gücü yettiğine karşı hiddetlenir.

Bu sıraladığım sorunların hemen hepsinde insanın içindeki merhamet duygusunun azalması, yok olması asıl etkendir. İnsan bilerek karşısındakini incitmemeli. Konunun bir kısmı ile alakalı Bir Hadis aktarmak istiyorum.

Bir gün Peygamber Aleyhisselam’ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı.
“Ey Alllah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi. Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşketmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı. Ancak, o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu:
“Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?”
Genç: “Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! Elbette istemezdim.”
Peygamber Aleyhisselam: “Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez” buyurdu ve: “Peki senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” diye sordu.
Genç adam bu soruya da: “Canım sana feda ey Allah’ın Resulü, istemezdim.” diye cevap verdi.
Peygamber Aleyhisselam: “Hiçbir insan, kızına böyle birşeyin yapılmasını istemez” buyurdu. Ardından da: “Halanla veyahut teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” dedi.
“Hayır yâ Resulallah!” dedi genç. “Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister miydin?” dedi Resulallah.
“Hayır! hayır, istemezdim!” diye cevap verdi genç. Ve Peygamber Aleyhisselam sözlerini şöyle bitirdi: “Hiç kimse, halasıyla, teyzesiyle, kız kardeşiyle zina edilmesini istemez.” Sonra da, o gence dua buyurdu: “Allah’ım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu koru.”
Kaynak: Peygamberimizin(s.a.v) Hayatından Seçilmiş Öyküler 

Aslında çözüm çok basit. Gerçek insan olmak için Peygamber (SAV) Efendimizin hayatını okuyup yaşantımıza uyarlamamız yeterli olacaktır. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver