Türk Malı Diziler

Her güz mevsiminde onlarca yeni dizi ile kanallar yayına giriyor. Hepsinde aşağı yukarı aynı konular işleniyor.
Çoğu hemen hepsi aşk ve intikam konulu bu diziler bizi bizden aldı götürdü.
Böyle dizileri gördükçe televizyon izleyesim gelmiyor. Acaba bizde mi sorun var yoksa yayımcılarda mı diye kendime çokça sordum.
Bir keresinde bir yayımcı ile görüşmüştüm. Ona bu sorunu dile getirdiğimde o bana ilginç bir cevap vermişti. "Halk bunu istiyor bizde yapıyoruz!". Gerçekten halk bunu mu istiyor? İnsanımızın içindeki nefsani duygularını ateşleyen bu tür dizilerin kaynağında yine insanımızın içindeki o istek yatıyor. Gencinden yaşlısına kadar öyle merakla izleniyorlar ki sanki gerçekmiş gibi. Kime misafirliğe gitsem sohbet etmeye değil dizi izlemeye gitmiş gibi oluyoruz. Üstelik öyle sahneler var ki ailenin izleyeceği türden değil. Küfürler, sevişmeler....
Bir de filmleri böyle yapmadılar mı gerçekten de izlenmiyor ve bir müddet sonra yayından kalkıyor. İçinde ne kadar kötü sahne varsa o kadar ilgi çekiyor o kadar izleniyor. Çok ilginç doğrusu...
Dönüp bakıyorum yine bize. Genç hatta çocuk bile izlerken kendi çapında birşeyler alıyor filmden. O genç yaşta daha beyni gereksiz şeylerle dolmadan ihaneti, aldatmayı, küfrü, insafsızlığı, ahlaksızlığı... öğreniyor. Sonra da annesi, babası söyleniyor çocuğum çok saygısız, hiç söz dinlemiyor. Nasıl dinlesin? Örnek mi oldunuz? Koydunuz televizyonun önüne hadi öğren dediniz. O da öğrendi. Daha ne bekliyorsunuz.
Türk kültürü böyle birer birer yok olurken yerine gelen bu yozlaşmış kültürsüzlük bize zarar verdiği kadar artık uluslararası zarar vermeye başladı.
Şimdilerde dizilerimiz orta doğuda ve bazı diğer ülkelerde çok ilgi çekerek izleniyor. Onlar da nasipleniyor bizim yozlaşmış kültürümüzden. Bir zamanlar bizim Holywood filmlerini nasıl  heyecanla izlediysek şimdi onlar da bizim filmlerimizi öyle merakla izliyorlar. Bizim bir artımız da var. Biz müslüman bir ülkeyiz. Müslüman ve örnek bir ülkeyiz. öyle ki bizim yaptıklarımız bir müddet sonra o ülkelerde model alınacak. "Bakın Türkler böyle yapıyordu biz de yapabiliriz." işin bir de bu yönü var. Yani biz asırlarca insanlara medeniyet götürdük, onlara insanlığı öğrettik. Şimdi ise....
Bu konuda yapımcılara çok iş düşüyor. Eğer bir filtre kurulu olsa ve bu dizileri bir filtreden geçirse ve ondan sonra yayına koysa çok daha iyi olacağı kanaatindeyim. belki diktatörlük gibi algılanabilir. Fakat insanımız neyi isteyeceğini henüz bilmiyor, o nefsine hoş gelen şeyleri istiyor ve gittikçe bozulan bir nesil yetişiyor. Yapımcılar herşeyi para olarak görmeseler de biraz da ülkemizi milletimizi düşünseler çok şey mi istemiş oluruz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver