Kültür Kayması

Birkaç yüzyıldır toplumumuzun büyük bir kesimde var olan kültür kayması bizi de etkilemiş durumda. Bildiğimiz pek çok doğru aslında -doğru- olmayan doğru. Dedelerimizden, ninelerimizden duyduğumuzla hareket eden bir yapıya sahip olduk. Onların doğrusuna doğru onların yanlışına yanlış demeye başladık.

Beni en çok etkileyen ve üzen insanımızın konuşmasında kullanılan belden aşağı kelimeler sanki bir marifetmiş gibi söylenmesi. İki sözünden birinde yer alan bu kelimeler aslında ne kadar da aciz bir insan olduğumuzu ortaya koyuyor. Konuşmalarında küfürler, sövmeler yer alır. Konuşurken gayriihtiyari annesine, babasına küfreder. Ağız o küfürleri sakız çiğner kolaylıkta söylemekte. Artık bunun günah, ayıp olduğunu düşünmüyor. Söyleye söyleye normal bir sözmüş gibi algılamaya başlanmış. Bu durum diğer hal ve hareketlerde de mevcut. 80 yaşındaki bir dedemiz bile bu sözleri söylerken gülerek söylüyor. Hatta marifetmiş gibi başka -ayıp- olan sözleri de söylüyor. Ey koca mahluk! Sen küçüklere örnek olacak kişisin. Çevrene nasihat verecek yaştasın. Ama sen uçkurunun derdinden kurtulamamışsın. Allah seni ve senin gibileri affetsin.

Bu durum sadece yaşlılarda değil gençler arasında hatta ve hatta sokağa çıkacak yaşta olan çocuklarda bile böyle. Birbirleri ile konuşurken çaktırmadan kulak misafiri olun bakın nasıl konuşuyorlar.

Sanki adalet doğrudan yana değil de kuvvetliden yana olmuş. İki laf iki tehdit işlem tamam. "Seni yakalarım...", "Okul çıkışında görüşürüz...", "Kafanı gözünü kırarım..." gibi.

Eksiklik nerede diye çok düşündüm.  Anladığım kadarıyla eksiklik bizim tam bir cahil olmamızdan kaynaklanıyor. Kitap okuma özürlüyüz. İşimize yaramayacak dizileri, filmleri izleriz, hatta akşama kadar kahvede dedikodu eder, kağıtları düzeriz. Gazetelerden maçları takip eder, politika konuşuruz. Asıl bizim için gerekli olan dinimizin bizim daha iyi sosyal bir hayatımız olsun diye ortaya koyduğu gerçekleri öğrenmek için hiç caba harcamayız. Dedik ya dedelerimizden duyduğumuz bize yetiyor. Adalet timsali atalarımız bu halimizi görselerdi inanın çok üzülürlerdi. İğne ucu kadar bir hakkın hesabını nasıl vereceğim diye düşünen bir milletin torunlarının bu haline gerçekten yürek dayanmaz. derhal birşeyler yapıp bu durumdan kurtulmak gerekiyor. Toplumumuzun topyekun yenilenmeye ihtiyacı var. Hem de tepeden tırnağa.

Gelin bildiklerimizi tekrar gözden geçirelim. Hakkı gözetelim. Haksız olan akrabamız/kardeşimiz bile olsa gerekli cezayı verelim. Haklının hakkını haklıya verelim. Birbirimizi hiç olmayacak işler için üzmeyelim. Yoktan işler için darılmayalım, haset etmeyelim.

Umarım bir gün milletimiz atalarının memnun edecek bir yapıya sahip olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver