Bir Ülkenin Gelişmişlk Seviyesi

Zaman zaman çevremde gezindiğimde edindiğim izlenimleri burada sizinle paylaşmak istedim. Aslında bu yazıları ilk önce kendim okumam için yazıyorum. İsteyen istediği kadar okur ve yorum yapar.
Çok sevdiğim ülkemin insanın yaşadığı çevremde dolaşırken gözüme çarpan bazı noktalar dikkatimi çok çekiyor. Çocukla bir tarafa, gençler bir tarafa, yaşlılar ise başka bir tarafa doğru gittiğini fark ediyorum.
Ülkenin geleceği olan gençlerimize bakıyorum, bakıyorum...
Doğrusunu söylemek gerekirse genclerimize bakmak bana usanç veriyor.
Kimi takmış kulağına kulaklığı yüksek sesle müzik dinliyor marifetmiş gibi.
Kimi yanıan almış arkadaşını neredeyse ona yapışmış hani biri birşey dese de bir erkeklik göstersem dermiş gibi.
Kimi telefonu elinden düşürmez sürekli birşeyler karıştırır çok önemliymiş gibi.
Kimisi Somurtmuş bakar hani birisi yan gözle baksa da bir olay çıkarsam der gibi.
Kimisi hayatından bezmiş uyur gezer bir pozisyonda yaşıyor.
Kimisi etrafını kesiyor belki bir arkadaş bulurum diye mi bilinmez.
Kimi kısacık eteğiyle kışın ortasında tüm gözleri üzerine toplamaya çalışır ateş basmış gibi.
Kimi saçını uzatır, küpe takar sakal o biçim bırakır farklı olmak için ilgi odağı olmak için marifetmiş gibi.
Kimisi var kendini aristokrat sanır en bilen odur, bilmediği birşey yok. Cehaletinin farkında değil.
Kimisi var olur olmaz şeylere güler sırıtır, güzel bir işmiş gibi.

O kadar çeşit insan var ki say say bitmiyor. Fakat insan gibileri saymak çok kolay hemen sayılabilirler. Bir elin parmakları gibi azdır onlar. Ülkenin geleceğini emanet ettiğimiz gençlerimizde bu vurdumduymazlık, bu aşırı boş merak umarım erken zmaanda sonlanır da aslımıza -Asımın Nesli-ne geri döner.

Bir de inanç yönünden bakalım olaya. İnsanımızın inancı nasıldır diye. Normal vakit namazlarında bir camiye gidip görmenizi öneririm. cemaatin kaçta kaçı genç? Eminim ki göreceksiniz cemaatin en fazla yüzde 2-3'ü gençtir. Geri kalanı yaşlılar oluşturuyor. Yaşlılar da artık yapacak başka işleri kalmadığından ömrünün son günlerini bari ibadet ile geçirmek için camiye geliyorlar. Artık onlar da biliyor ki bizden iş geçti artık bizden ülkemize fayda yok. sadece bu Müslümanlar için geçerli değil diğer dinler için de durum aynıdır. Hepsinde bu sorunu gözlemleyebilirsiniz.

Küçük bir olay olsa herkes müslüman kesilir, herkes Battal Gazi olur, ama işin aslına bakarsanız sadece dolma bilgilerle yaşayan insanımız nereye kadar böyle gidecek? Bilhassa gençlerimiz ne zaman aslına dönecek? Aslına dönmedikten sonra ülkemize yarar değil zarar vereceklerdir.
Ülkemizin gelişmişlik seviyesine bakacak olursak çok şükür insanımız çok şey biliyor!
Alhak kurallarını önemsemiyor büyüklere saygı yok denecek kadar az.
Gerçek bilgi seviyesi normalin altında olduğuna inanıyorum.
Öğrenilecek bilgileri başlarına bir sorun gelmeden pek öğrenmezler.
Öğrendikleri bilgilerin de .çoğu günlük fuzuli işlerin bilgileri.

Ey güzel ülkemin güzel insanı ömrünü vatanına atamış büyük Şair Mehmet Akif'in şiiriyle yazımı sonlandırıyorum Sanırım o bize bizi daha iyi anlatıyor.

Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile...

Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!

Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlik, bilmem amma, galiba göklerdedir;

Istemem, dursun o payansiz mefahir bir yana...
Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana!

Isterim sizlerde görmek irkinizdan yadigar,
Çok degil, ancak Necip evlada layik tek siar.

Varsa sayet, söyleyin, bir parçacik insafiniz:
Böyle kansiz miydi -hasa- kahraman ecdadiniz?

Böyle düsmüs müydü herkes ayrilik sevdasina?
Benzeyip sirazesiz bir mushafin eczasina,

Hiç görülmüs müydü olsun kayd-i vahdet tarumar?
Böyle olmus muydu millet canevinden rahnedar?

Böyle açliktan bogazlar miydi kardes kardesi?
Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan lesi?

Irzimizdir çignenen, evladimizdir dogranan...
Hey sikilmaz, aglamazsan, bari gülmekten utan! ...

'His' denen devletliden olsaydi halkin behresi:
Payitahtindan bugün tasmazdi sarhos naresi!

Kurd uzaklardan bakar, dalgin görürmüs merkebi.
Saldirirmis ansizin yaydan bosanmis ok gibi.

Lakin, ask olsun ki, aldirmaz otlarmis esek,
Sanki tavsanmis gelen, yahut kiliksiz köstebek!

Kâr sayarmis bir tutam ot fazla olsun yutmayi...
Hasmi, derken, çullanirmis yutmadan son lokmayi! ...

Bu hakikattir bu, sasmaz, bildigin usluba sok:
Halimiz merkeple kurdun ayni, asla farki yok.

Burnumuzdan tuttu düsman; biz bogaz kaydindayiz;
Bir bakin: hala mi hala ihtiras ardindayiz!

Saygisizlik elverir... Bir parça olsun arlanin:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanin!

Davranin haykirmadan nakus-u izmihaliniz...
Öyle bir buhrana sapmistir ki, zira, halimiz:

Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranin zira gülünç olduk bütün bir aleme,

Beklesirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmis, na'sa benzer kavm icin durmak haram! ...

Kahraman ecdadinizdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver