Her işin bir siyaseti var

Evde, yolda, işte, camide, otobüste her yerde, her işte bir siyaset var. Nasıl mı?

Birkaç örnek olayla anlatmaya çalışayım:

Vaktiyle bir hükümdar bir rüya görür rüyasında bütün dişleri tek tek dökülür. Rüyasına anlam veremez, hemen rüyasını etrafındaki bilginlere anlatır. Biri der ki "Ah hükümdarım size çok kötü haberim var çocuklarınızın hepsi ölecek. Rüyanız bunu anlatıyor". Hükümdar bu söze çok kızar ve bilgini hemen cezalandırır.

Sonra başka bir bilgin gelir. Manzarayı gördüğü için daha uyanık davranır. "Hükümdarım" der, "Allah size öyle bir ömür vermiş ki çocuklarınızın hepsinden çok yaşayacaksınız". Hükümdar bu yoruma çok sevinir ve bilgini hediyelerle sevindirir.

Bir başka olayda da Bir adam ilim öğrenmek için Bağdat'a gitmiş. Hocaları bütün ilimleri öğretmişler ona ve demişler ki icazet alman için sadece siyaset ilmini öğrenmen gerekiyor, bunu da öğrendin mi artık bütün bildiklerimizi sana öğretmiş oluruz. Adam demiş ki bana ne lazım siyaset ilmi, ben siyasetle mi uğraşacağım. Ve evine dönmek için yola çıkmış, yolda Cuma namazını kılmak için bir camiye gitmiş. Oturmuş. Hocayı dinlemeye başlamış. Bakmış ki hoca hep yanlış anlatıyor, öğrendiklerinin tersine, halkı yalan yanlış sözlerle kandırıyor. Dayanamamış. Kalkmış ayağa ve demiş ki "Muhterem cemaat bu hoca yalan söylüyor. Hep söyledikleri yalan!". Bunun üzerine hoca da: "İşte müminler başımıza ne geldiyse bunun gibiler yüzünden geldi". Cemaat güzelce bir dövmüş adamı.

Adam sürüne sürüne geri dönmüş, siyaset ilmini de öğrenmiş. Tekrar yola çıkmış. Yine tevafuken aynı camide cuma namazına gitmiş. Bakmış yine aynı hoca yine yalanlar. Yine dayanamamış ve ayağa kalkarak demiş ki: "Sevgili müslüman kardeşlerim, Bu mübarek hoca ne kadar güzel anlatıyor. Bu hocanın saçının bir telini alan cennetliktir." Böyle deyince bütün cemaat hocaya saldırmış, bir tel saçını koparmak için.

Bizim adam da gülerek camiden ayrılmış.

Bu iki olayda da anlatılmak istenen aslında hayatımızın her yerinde, iki kişinin olduğu her yerde bir siyaset olmalıdır. Karşımızdaki kişide bir hata görsek ve bunu ona anlatırken ona küfreder gibi değil, nazik bir dille uyarmaktır siyaset ilmi.

Siyaset ilmi söz söyleme sanatıdır. Neyi nerde söyleyeceğini bilmektir. Yukarıdaki Hükümdar örneğinde hükümdar nasılda güzel söze kandı. Aslında iki yorumcu da çocuklarının hükümdardan önce öleceğini söyledi, fakat ikinci yorumcu siyaset ilmini kullandı ve hükümdarı cezbetti.

Biz de hayatımızda siyaset ilmini sık sık kullanmalıyız. Arkadaşlarımızla, çevremizle daha iyi uyum içinde yaşarız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver