Haydi Boykot edelim ama neyi?

Son günlerin manşet konusu oldu. Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV)'e yapılan saygısızlık yüzünden tüm Fransız mallarını boykot edelim çağrısı var. Hani bunu Katar yaptı, Kuveyt yaptı biz neden yapmıyoruz? Sonra hadi biz de yapalım diye emir geldi!

Şimdi doğru oturup doğru konuşalım doğru hareket edelim, gazla çalışmayalım derim. Öncelikle bize ve milli, manevi değerlerimize saldıranın kim olduğuna karar verelim. Fransanın başındaki beyinsiz zat mı yoksa bizim ülkemizde gelmiş binlerce kişiye istihdan sağlamış firmalar mı? Bir kişinin hatta beyinsiz bir kişinin yaptığı kabul edilemez iş onunla alakası sadece aynı milletten olması dolayısıyla diğerlerini bağlamaz. Herkesin kendine göre fikri vardır, sorumluluğu vardır. 

Gelelim firmaları boykot etmeye: En basit bir örnekle başlayalım. Renault bir fransız malı araç. Bursa'da devasa bir fabrikası var. Burada binlerce kişi çalışıyor. Kendi web sayfasında şöyle yazıyor: "1969 yılında Bursa’da kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 378.000 otomobil ve 920.000 motor üretim kapasitesi ile Renault’nun Batı Avrupa dışında en yüksek kapasiteye sahip üretim tesislerinden biridir." Düşünebiliyor musunuz? Yıllık 378 bin otomobil üretiyor. Peki bu araçları hep biz mi kullanıyoruz? Hayır! Peki bu araçları hep Fransızlar mı yapıyor? Hayır! Peki bu araçlardan kazanılan tüm para Fransaya mı gidiyor? Hayır! Tamam şimdi boykot etmeye buradan başlayalım. Tüm renaultları ülkemizden çıkaralım, elimizdeki arabaları yakalım/satalım. Sonra? Sonra ne olacak? Oh be Peygamber efendimizin (SAV) saygınlığını koruduk mu diyeceğiz? Binlerce işsiz kalan vatandaşımız ne diyecek? Uluslararası saygınlığımız ne olacak? Daha yurt dışı yatırımcısı ülkemize gelip de yatırım yapar mı? Onlara nasıl bir güvence vereceğiz? 

Diğer boykot malları farklı mı? Değil! Fransız firmaları ülkemizdeki istikrara güvenerek gelmiş fabrikalar kurmuş yatırımlar yapmış. Bunları bir kalemde hiçbir suçları yokken silmemeliyiz. Ekonomimiz hatalı yapılan politikalar yüzünden yerle bir olmasın. Halkımıza bu yapılmasın istiyorum. Diyeceksiniz ki ee Katar yapıyor, Kuveyt yapıyor. Ben de size sorarım, acaba onlarda bu kadar yerleşik fabrika var mı? Üretim var mı? Hep ihraç edilen ürünler var. Bizde de öyle olsa hemen ilişiği keselim. Hem sadece onların firmaları değil, bizim onlara ürettiğimiz yan sanayi ürünler de var onları da bir değerlendirin lütfen. Üstelik Türkiye'deki en büyük süt üreticileri de onların firmaları. Bunların ne kabahati var?

Burada birkaç uyarıda bulunmak lazım. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi aklıllı hareket etmeliyiz. Sosyal medyadan gaza gelip de hareket edersek inanın ne Peygamberimize (SAV) ne de kendimize faydamız olur. Yaptığımızla otururuz öylece. Fransa'da doğup tüm dünyaya yayılmış firmalar bunlar. Ülkemizde kurulan yatırımlar da öyle değil mi? 

Biz Katar değiliz, Kuveyt hiç değiliz. Lütfen!




 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çifin çiçeği (Ağu-Avu çiçeği)

Trabzonlu Ses Sanatçıları-3 Süreyya Davulcuoğlu

Trabzonlu Ses Sanatçıları-6 Fahrettin Dilaver